İlh1006
Tefsir Tarihi ve Usulü 8. Ünite Kur’ân’ın Manalarına Dair İlimler
Kredili
ilahiyat Önlisans 1.sınıf Bizim Sınıfımız Soru-Cevap Ders Notları
Hilal
Demirci Kahraman 14.Mayıs.2014.Çarşamba
Soru 1: Muhkem
in sözlük anlamı nedir?
Cevap: Muhkem,
h-k-m kökünden türemiş bir isimdir. H-k-m fiil kökü ise Arapça’da hüküm vermek,
hükmetmek, sağlam ve dayanıklı olmak gibi anlamlara gelir.
Soru 2:
Müteşâbih in sözlük anlamı nedir?
Cevap: ş-b-h
kökünden türer. Ş-b-h fiil kökü ise, benzemek, ayırt edilmesi zor olacak
şekilde birbirine benzer olmak, benzediği için de şüphe uyandırmak gibi
anlamları ifade eder.
Soru 3: Hûd
sûresi 1. Âyet Kur’ân’ı, âyetleri muhkem kılınmış bütün bir kitap olarak
tanıtırken kast edilen mana nedir?
Cevap: Kur’ân,
âyetleri muhkem kılınmış bir kitaptır derken, âyetlerinin sağlam ve sâbit,
nazım ve üslubunun kusursuz güzellikte olduğu kastedilmektedir.
Soru 4: Zümer
sûresi 23. âyet de Kur’ân’ın tüm âyetlerinin müteşâbih olduğunu belirtirken
kast edilen mana nedir?
Cevap: Âyetleri
müteşâbih olan Kur’ân’dan söz edilirken ise, bütün âyetlerin doğruluk,
sağlamlık, çelişkiden uzaklık, lafız ve mana bakımından eşsiz güzellik ve
etkileyicilik gibi yönlerden birbirine benzediği ifade edilmektedir.
Soru 5:
Muhkem-müteşâbih kelimelerinin terim/ıstılah manaları nelerdir?
Cevap: Muhkem,
delaleti açık, manası başka bir konuyla karışmayacak derecede net olan ve tek
manası bulunan âyetlere denir. Müteşâbih ise birçok manaya ihtimali olan ve bu
manalardan birini tayin edebilmek için hârici bir delile ihtiyacı olan
âyetlerdir. Bu tür âyetlerde muhtemel manalar çoğu zaman eşit derecede
birbirine benzerler, benzedikleri için de karıştırılırlar.
Soru 6:
Kur’ân’daki muhkem-müteşâbih konusunu kavrayabilmek için hangi âyeti dikkate
almak lazımdır?
Cevap: Âl-i
İmrân sûresinin 7. âyetini dikkate almak lazımdır:
“Sana Kitabı
(Kur’ân’ı) indiren O’dur. Onda bir kısım âyetler muhkemdir ki bunlar kitabın
anasıdır. Diğer bir kısmı da müteşâbihlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar
sırf fitne aramak ve te’vîline yönelmek için onun müteşâbih kısmının ardına
düşerler. Halbuki onun te’vîlini Allah’tan başka kimse bilmez. İlimde
derinleşenler ise: Biz ona inandık, hepsi Rabbimizden derler. Bunu ancak akıl
sahipleri düşünür” (Âl-i İmrân (3), 7).
Soru 7: İbn
Abbas’a göre muhkem ayetlerin mahiyeti nasıldır?
Cevap: İbn
Abbas’a göre muhkemler, daha çok helal ve haramı açıklayan âyetlerdir.
Soru 8: Râgıb
İsfahânî, müteşâbih âyetleri nasıl sınıflandırır?
Cevap: 1.
Bilinmesi mümkün olmayan mutlak müteşâbihlerdir ki bunları ancak Allah bilir.
2. İnsanın
sebeplere sarılarak manasını bilebileceği izâfî müteşâbihlerdir.
3. Bilgisi
sadece ilimde derinlik kazanmış bazı kimselere tahsis edilmiş müteşâbihlerdir.
Soru 9: usul
alimlerine göre müteşâbih âyetler kaç kısımda incelenir?
Cevap: 1.
Muhkemlerle karşılaştırıldığında manası bilinebilenler.
2. Hakikatini
bilmeye imkân bulunmayanlar.
Soru 10:
Müteşâbihlerin kökeninde Yüce Allah’ın muradının gizlenmesi bulunmaktadır. Bu
gizlilik ve müteşâbihlik kaç kısımda incelenir?
Cevap: 1.
lafızda, 2. manada, 3. lafız ve mananın her ikisinde de olabilir.
Soru 11:
Müteşâbih sıfatlar hakkında selef alimlerin yaklaşımı nasıldır?
Cevap: Allah’ın
müteşâbih sıfatları bilinir gibi görünse de, bu sıfatların Allah’a isnadı beşer
açısından imkansızdır. Bu durumda yapılması gereken şey bu sıfatların
delaletlerini Allah’a havale etmektir.
Soru 12: selef
anlayışı hangi alimlerce benimsenmiştir?
Cevap: Evzâî,
Süfyân-ı Sevrî, Mâlik b. Enes, İmam Şafiî gibi isimleri saymak
mümkündür.
Soru 13: “İstiva
malumdur, keyfiyeti meçhuldür, bu konuda soru sormak ise kötü bir şeydir,
bidattır.” Sözü kime aittir?
Cevap: imamı
Mâlik b. Enes
Soru 14:
Müteşâbih sıfatlar hakkında halef alimlerin yaklaşımı nasıldır?
Cevap: manaları
sadece Allah tarafından bilinenler hariç, müteşâbihlerin belli usul ve kurallar
çerçevesinde te’vîl edilebileceğini, Allah’ın zâtına yakışır bir manaya
hamledilebileceğini kabul ederler.
Soru 15:
müteşabihlerle ilgili olarak yazılan bazı eserler şunlardır:
1-Kâdî
Abdülcebbâr ----------- Müteşâbihü’l-Kur’ân;
2-Şerîf
Radî,--------------- Hakâiku’t-Te’vîl fî Müteşâbihi’t-Tenzîl;
3-Tâcu’l-Kurrâ
Kirmânî,--------- el-Burhân fî Müteşâbihi’l-Kur’ân;
4-
Suyûtî--------------- Kutfu’l-Ezhâr fî Keşfi’l-Esrâr;
5- Muhsin
Demirci,----------------- Kur’ân’ın Müteşâbihleri Üzerine.
Soru 16:
Kur’ân’da bazı sûrelerin başında bazen bir, bazen de bir kaç harfin
birleşmesinden meydana gelen rumuzlar bulunmaktadır. Bu harflere kesik harfler
manasında “………………………….” adı verilmektedir.
Cevap:
el-hurûfu’l-mukatta’a
Soru 17: Tam bir
âyet olup olmadıkları ihtilaflı olan el-hurûfu’l-mukatta’a harfleri,……….’si
Mekkî, ……..’si Medenî olmak üzere toplam 29 sûrenin başında bulunmaktadır.
Cevap: 27, 2
Soru 18:
Fahreddîn Râzî hurûf-ı mukatta’anın ne anlama geldiği konusunda alimlerin
yaklaşımını nasıl sınıflandırmıştır?
Cevap: Fahreddîn
Râzî hurûf-ı mukatta’anın ne anlama geldiği konusunda temelde şu iki yaklaşımın
bulunduğunu belirtir:
1. Bu harflerin
bilgisi sadece Yüce Allah’a aittir. Bunların bilgisi başkalarından
gizlenmiştir.
2. Bu harflerin
manaları vardır ve bu manaların araştırılmasında bir sakınca yoktur.
Soru 19: Hurûf-ı
mukatta ile ilgili olarak ‘Bu harflerin manaları vardır ve bu manaların
araştırılmasında bir sakınca yoktur.’ Görüşünü benimseyenler nasıl bir
yaklaşımda bulunmuşlardır?
Cevap: Bu konuda
ortaya konan görüşleri;
1. Hurûf-ı mukatta’ayı
hece harfi kabul eden görüş,
2. Bu harfleri
belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören görüş olarak iki kısma
ayırmak mümkündür.
Soru 20: Kesik
harfleri hece harfleri olarak gören 1. görüş mensupları hangi tür manaları
ortaya atmışlardır?
Cevap: a.
Başında bulundukları sûrelerin isimleridir.
b. Kur’ân’ın
isimleridir.
c. Bu harfler
iki sûreyi birbirinden ayırma işlevi görürler.
d. Bu harfler
Kur’ân’a dikkat çekmektedir. Çünkü inkarcılar Kur’ân okunurken gürültü
çıkarıyorlar ve insanları etkilemesine engel olmaya çalışıyorlardı. Dolayısıyla
bu harfler, Kur’ân’a atıfta bulunan devamındaki âyetlere dikkat çekmek üzere
nazil olmuştur.
e. Bu harfler
yemin için gelmişlerdir ve üzerlerine yemin edilmiştir.
f. Bu harfler
ebced hesabıyla bazı önemli olayların tarihine işaret ederler.
g. Bunlar
münferid harflerdir. Bu harflerin amacı müşriklerin dikkatini çekmektir.
Soru 21: Hurûf-ı
mukatta’ayı belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören 2. görüş
hangi anlamları gündeme getirmiştir?
Cevap: a. Bunlar
ilahî isim veya sıfatların kısaltmasıdır.
b. Bu harflerden
bazısı Allah’ın, bazısı da diğer varlıkların isimlerinin kısaltmasıdır.
Soru 22: Müşkil
kelimesinin manası nedir?
Cevap: Müşkil
kelimesi; zorluk, problem, sıkıntı gibi anlamlara gelir.
Soru 23: Terkip
halindeki ……………….ifadesi ise daha çok bilgi azlığı nedeniyle uyanan vehimleri
giderip tatmin edici cevaplar hazırlayan ilim dalı demek olur.
Cevap:
Müşkilü’l-Kur’ân
Soru 24:
Müşkilü’l-Kur’ân ilminde âyetlerin birbirine zıt görünümlerini ortadan
kaldırmaya yönelik çeşitli kaideler geliştirilmiştir. Bu kuralları maddeler
halinde sıralayınız.
Cevap: 1. Hüküm
hususunda Medenî olanlar Mekkî olanlara tercih edilir.
2. İki hükümden
biri Mekkelilerin durumuna, diğeri Medinelilerin durumuna âit olursa,
Medinelilerin ahvâli tercih edilir.
3. İki hükümden
birisinin zahir manası müstakil bir hükme, diğer âyetin ise sadece lafzı bunu
iktiza ederse, müstakil hüküm ifade eden âyet tercih olunur.
4. İki âyetten
her biri zahirde bir hükme işaret ettikleri halde; âyetlerden biri umum, diğeri
tahsis olarak hükme işaret ediyorsa, bu durumda tahsis içeren âyet tercih
edilir.
Soru 25: Âyetler
Arasında Çelişki Vehminin Doğmasının Nedenleri nelerdir?
Cevap: 1. Ortaya
çıkan hüküm, çeşitli şekillerde göründüğü için çelişki vehmi uyanabilir.
2. Konu
Farklılığı.
3. Fiilin farklı
yönlerine işaret edilmesiyle ortaya çıkan çelişki vehmi.
4. Hakikat ve
mecaz ayırımına dikkat edilmemesinden kaynaklanan çelişki vehmi.
5. Çeşitli
vecihlerle oluşan farklılıklardan kaynaklanan çelişki vehmi.
Soru 26: Siyak
ne demektir?
Cevap: Arap
dilinde sürmek, salmak, sevk etmek, göndermek gibi anlamlara gelen siyak
kelimesi, ıstılah olarak bir ifadenin etrafındaki birimler diye tanımlanabilir.
Soru 27:siyak ın
diğer dillerde karşılığı nedir*
Cevap: Batı
dillerinde context kelimesiyle karşılanan siyak ifadesi için Türkçe’mizde
“bağlam” ve “ortam” ifadeleri kullanılmaktadır.
Soru 28:
KUR’ÂN’IN SİYAKI (ÂYETLER VE SÛRELER ARASI MÜNASEBET) Çeşitleri
Nelerdir?
Cevap: 1. âyet
içi siyak münasebeti,
2. âyetler arası
siyak münasebeti,
3. farklı
konular arası siyak münasebeti,
4. sûre içi
siyak münasebeti,
5. sûreler arası
siyak münasebeti,
6. bütün Kur’ân
içi siyak münasebeti olmak üzere altı temel unsur yerini
almaktadır.
Soru 29: Siyaka
riâyet edilmediği takdirde ne gibi bi sorunla karşılaşılır?
Cevap: Siyaka
riâyet edilmediği takdirde yanlış anlayıp isabetsiz tefsîr etme problemi ortaya
çıkacaktır.
Soru 30:
Sözlükte……… kelimesi âciz bırakmak, kararlı ve azimli olmak, yaptığını iyi
yapmak gibi manalara gelir.
Cevap: i’caz
Soru 31: Bir
şeyin benzerini yapmaktan muhatabı âciz bırakan olağan üstü duruma, hârikulâde
işe ……….denir.
Cevap: mucize
Soru 32: Hz.
Peygamber’in en büyük mucizesi nedir?
Cevap:
Kur’ân’dır.
Soru 33: Hz.
Peygamber’in Kur’ân mucizesi ile diğer peygamberlerin mucizeleri arasında ne
gibi farklar vardır?
Cevap: Önceki
peygamberlere verilen mucizelerden farklı olarak Hz. Peygamber’in Kur’ân
mucizesinin etkisi süreklidir. Meselâ Hz. Musa’nın asa mucizesi ile Hz. İsa’nın
körleri ve alaca hastalarını iyileştirme mucizesi, o dönemden sonra yaşayanlar
için tarihi bir olay olmaktan daha fazla bir etkiye sahip değildir. Yani önceki
peygamberlerin mucizeleri görsel, hissî ve yereldir. Hz. Peygamber’in mucizesi
ise aklî ve ebedî olarak kalıcıdır. Bu şu demektir: Kur’ân mucizesi, hem Hz.
Peygamber döneminde, hem de ondan sonra kıyamete kadar devam edecektir.
Soru 34: Hz.
Peygamber Kur’ân mucizesi ile inkarcı Araplara kaç merhalede meydan okumuştur?
Cevap: 1. Kur’ân
ile meydan okuma
2. On sûre ile
meydan okuma
3. Bir sûre ile
meydan okuma
Soru 35: i’caz
görüşü olarak karşımıza çıkan “sarfe” teorisi hangi alimlere ait görüş
biçimidir?
Cevap: Bazı
Mutezilî âlimlerin
Soru 36: İ’cazda
Sarfe Teorisini tatışmalı kılan görüş nedir?
Cevap: Allah
tartışmasız kudretiyle Arapları Kur’ân’a muaraza etmekten alıkoymuş; onların
edebî yetenek ve kudretlerini ellerinden alarak başarıya ulaşmalarına engel
olmuştur. Şâyet Allah kudretini kullanarak meseleye müdahale etmeseydi, belagat
ve fesahatın altın çağını yaşayan Arap edipler, Kur’ân’ın bir benzerini, hatta
ondan daha güzelini de ortaya koyabilirlerdi.
Soru 37: Sarfe
teorisi hangi Mutezilî imama isnat edilir?
Cevap: İbrahim
Nazzâm
Soru 38:
Kur’ân’ın, şu ana kadar tespit edilen mucizevî yönleri neledir?
Cevap: 1. Dil ve
Nazım Yönüyle İ’caz
2. İlmi İ’caz
3. Gaybî İcaz
4. Medeniyet
İnşası Yönüyle İ’caz
Soru 39: İ’caz
konusunda telif edilmiş eserlerden bazıları şunlardır:
1- Osman
el-Câhız,--------- Nazmu'l-Kur’ân;
2-
Rummânî,---------- en-Nüket fî İ’câzi’l-Kur'ân;
3-
Hattâbî,------------Kitâbu Beyâni İ’câzi’l-Kur’ân;
4- Ebû Bekr
el-Bâkıllânî,------------ İ’câzü’l-Kur'ân;
5- Abdülkâhir
el-Cürcânî,-------- Delâilü’l-İ’câz ve er-Risâletu’ş-Şâfiye fi’l-İ’câz;
6- Fahreddin
Râzî, İ’câzü’l-Kur'ân;----- Zemelkânî, el-Burhân fî İ’câzi’l-Kur'ân;
7- Muallim
Naci,-------- İ’câzü’l-Kur'ân;
8- Mustafa Sâdık
er-Râfiî, -------------İ’câzü’l-Kur'ân;
9- Bediüzzeman
Said Nursî,----------- İşâratü’l-İ’câz
10- Seyyid
Kutub, ---------et-Tasvîru'l-Fennî fi’l-Kur’ân (Türkçesi: Kur’ân’da Edebi
Tasvir).
Soru 40: Üslup
ne demektir?
Cevap: Üslup
dilde ağaçlar arasındaki yol, fen, yön, yaklaşım, kibirlilik hali ve aslan
boynu gibi anlamlara geldiği gibi konuşanın sözündeki tarzı anlamında da
kullanılır.
Soru 41:
Kur’ân’ın üslubu denildiğinde ne ifade edilir?
Cevap: Kur’ân’ın
üslubu denildiğinde ise mesajlarını, hükümlerini, tespitlerini, öykülerini vs.
anlatırken izlediği anlatım tarzı, ifâdey-i merâm yöntemi anlaşılır.
Soru 42:
Kur’ân’ın üslûp özelliğini oluşturan hususlar nelerdir?
Cevap:
Kur’ân’daki tekidler, hazifler, takdim-tehirler, ses dönüştürmeleri (kalbler),
iltifatlar, haberî ve inşâî anlatım şekilleri, haber cümlelerinin talep
makamında ihdâsı, taaccüb makamında nidâ, çokluk makamında azlık cümlesi,
ibdâl, teşbîh, istiâre, tevriye, mukâbele, rahmetin azap, imanın küfür üzerine
takdim edilmesi, veciz ifadeler, itnâb, tekrarlar gibi pek çok husus hep
Kur’ân’ın üslûp özelliğini oluşturmuştur.
Soru 43: Bir
dildeki ses, kelime yapılışı, kelime dağarcığı, anlam değişmeleri, cümle
kuruluşu, cümle içi unsurların yapıları ve görünümleri gibi hususları
inceleyerek düzenli hale getiren kurallar bütününe …………denir.
Cevap: gramer
Soru 44:
Kur’ân’ın gramer yapısını inceleyen ilim dalına ………………..denir.
Cevap: Kur’ân’ın
irabı (İ’rabu’l-Kur’ân)
Soru 45:
Kur’ân’ın gramer yapısı ve i’rabı üzerine, tefsîrler yanında çok sayıda
detaylı müstakil
eserler telif etmişlerdir. Bu eserlerin başlıcaları şunlardır:
1- Müberred,
İ’râbu’l-Kur’ân;
2- Zeccâc,
İ’râbu’l-Kur’ân;
3- İbn Fâris,
İ’râbu’l-Kur’ân;
4- Kutrub,
İ’râbu’l-Kur’ân;
5- Ma’mer b.
Müsennâ, İ’râbu’l-Kur’ân;
6- Muhyiddîn
Derviş, İ’râbu’l-Kur’âni’l-Kerîm;
7- Ebu'l-Bekâ,
et-Tibyân fî İ’râbi’l-Kur’ân;
8- Huseyn b.
Ebi’l-İzz el-Hemedânî, el-Ferîd fî İ’râbi’l-Kur’âni’l-Mecîd;
9- Ebû Ca’fer
en-Nehhâs, İ’râbu’l-Kur’ân;
10- İbn Sîde,
İ’râbu’l-Kur’ân;
11- Mekkî b. Ebî
Tâlib, Kitâbu Müşkili İ’râbi’l-Kur’ân.
Selam ve dua ile…..
Alınıtıdır:
Hazırlayan Hilal Demirci Kahraman Hocamızdan Allah Razı Olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder