14 Mayıs 2014 Çarşamba

İlh1006 Tefsir Tarihi ve Usulü 8. Ünite Kur’ân’ın Manalarına Dair İlimler Soru-Cevap Ders Notları 14.Mayıs.2014.Çarşamba

İlh1006 Tefsir Tarihi ve Usulü 8. Ünite Kur’ân’ın Manalarına Dair İlimler
Kredili ilahiyat Önlisans 1.sınıf Bizim Sınıfımız Soru-Cevap Ders Notları
Hilal Demirci Kahraman  14.Mayıs.2014.Çarşamba
Soru 1: Muhkem in sözlük anlamı nedir?
Cevap: Muhkem, h-k-m kökünden türemiş bir isimdir. H-k-m fiil kökü ise Arapça’da hüküm vermek, hükmetmek, sağlam ve dayanıklı olmak gibi anlamlara gelir.
Soru 2: Müteşâbih in sözlük anlamı nedir?
Cevap: ş-b-h kökünden türer. Ş-b-h fiil kökü ise, benzemek, ayırt edilmesi zor olacak şekilde birbirine benzer olmak, benzediği için de şüphe uyandırmak gibi anlamları ifade eder.
Soru 3: Hûd sûresi 1. Âyet Kur’ân’ı, âyetleri muhkem kılınmış bütün bir kitap olarak tanıtırken kast edilen mana nedir?
Cevap: Kur’ân, âyetleri muhkem kılınmış bir kitaptır derken, âyetlerinin sağlam ve sâbit, nazım ve üslubunun kusursuz güzellikte olduğu kastedilmektedir.
Soru 4: Zümer sûresi 23. âyet de Kur’ân’ın tüm âyetlerinin müteşâbih olduğunu belirtirken kast edilen mana nedir?
Cevap: Âyetleri müteşâbih olan Kur’ân’dan söz edilirken ise, bütün âyetlerin doğruluk, sağlamlık, çelişkiden uzaklık, lafız ve mana bakımından eşsiz güzellik ve etkileyicilik gibi yönlerden birbirine benzediği ifade edilmektedir.
Soru 5: Muhkem-müteşâbih kelimelerinin terim/ıstılah manaları nelerdir?
Cevap: Muhkem, delaleti açık, manası başka bir konuyla karışmayacak derecede net olan ve tek manası bulunan âyetlere denir. Müteşâbih ise birçok manaya ihtimali olan ve bu manalardan birini tayin edebilmek için hârici bir delile ihtiyacı olan âyetlerdir. Bu tür âyetlerde muhtemel manalar çoğu zaman eşit derecede birbirine benzerler, benzedikleri için de karıştırılırlar.
Soru 6: Kur’ân’daki muhkem-müteşâbih konusunu kavrayabilmek için hangi âyeti dikkate almak lazımdır?
Cevap: Âl-i İmrân sûresinin 7. âyetini dikkate almak lazımdır:
“Sana Kitabı (Kur’ân’ı) indiren O’dur. Onda bir kısım âyetler muhkemdir ki bunlar kitabın anasıdır. Diğer bir kısmı da müteşâbihlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar sırf fitne aramak ve te’vîline yönelmek için onun müteşâbih kısmının ardına düşerler. Halbuki onun te’vîlini Allah’tan başka kimse bilmez. İlimde derinleşenler ise: Biz ona inandık, hepsi Rabbimizden derler. Bunu ancak akıl sahipleri düşünür” (Âl-i İmrân (3), 7).
Soru 7: İbn Abbas’a göre muhkem ayetlerin mahiyeti nasıldır?
Cevap: İbn Abbas’a göre muhkemler, daha çok helal ve haramı açıklayan âyetlerdir.
Soru 8: Râgıb İsfahânî, müteşâbih âyetleri nasıl sınıflandırır?
Cevap: 1. Bilinmesi mümkün olmayan mutlak müteşâbihlerdir ki bunları ancak Allah bilir.
2. İnsanın sebeplere sarılarak manasını bilebileceği izâfî müteşâbihlerdir.
3. Bilgisi sadece ilimde derinlik kazanmış bazı kimselere tahsis edilmiş müteşâbihlerdir.
Soru 9: usul alimlerine göre müteşâbih âyetler kaç kısımda incelenir?
Cevap: 1. Muhkemlerle karşılaştırıldığında manası bilinebilenler.
2. Hakikatini bilmeye imkân bulunmayanlar.
Soru 10: Müteşâbihlerin kökeninde Yüce Allah’ın muradının gizlenmesi bulunmaktadır. Bu gizlilik ve müteşâbihlik kaç kısımda incelenir?
Cevap: 1. lafızda, 2. manada, 3. lafız ve mananın her ikisinde de olabilir.
Soru 11: Müteşâbih sıfatlar hakkında selef alimlerin yaklaşımı nasıldır?
Cevap: Allah’ın müteşâbih sıfatları bilinir gibi görünse de, bu sıfatların Allah’a isnadı beşer açısından imkansızdır. Bu durumda yapılması gereken şey bu sıfatların delaletlerini Allah’a havale etmektir.
Soru 12: selef anlayışı hangi alimlerce benimsenmiştir?
Cevap: Evzâî, Süfyân-ı Sevrî, Mâlik b. Enes, İmam Şafiî gibi isimleri saymak
mümkündür.
Soru 13: “İstiva malumdur, keyfiyeti meçhuldür, bu konuda soru sormak ise kötü bir şeydir, bidattır.” Sözü kime aittir?
Cevap: imamı Mâlik b. Enes
Soru 14: Müteşâbih sıfatlar hakkında halef alimlerin yaklaşımı nasıldır?
Cevap: manaları sadece Allah tarafından bilinenler hariç, müteşâbihlerin belli usul ve kurallar çerçevesinde te’vîl edilebileceğini, Allah’ın zâtına yakışır bir manaya hamledilebileceğini kabul ederler.
Soru 15: müteşabihlerle ilgili olarak yazılan bazı eserler şunlardır:
1-Kâdî Abdülcebbâr ----------- Müteşâbihü’l-Kur’ân;
2-Şerîf Radî,--------------- Hakâiku’t-Te’vîl fî Müteşâbihi’t-Tenzîl;
3-Tâcu’l-Kurrâ Kirmânî,--------- el-Burhân fî Müteşâbihi’l-Kur’ân;
4- Suyûtî--------------- Kutfu’l-Ezhâr fî Keşfi’l-Esrâr;
5- Muhsin Demirci,----------------- Kur’ân’ın Müteşâbihleri Üzerine.
Soru 16: Kur’ân’da bazı sûrelerin başında bazen bir, bazen de bir kaç harfin birleşmesinden meydana gelen rumuzlar bulunmaktadır. Bu harflere kesik harfler manasında “………………………….” adı verilmektedir.
Cevap: el-hurûfu’l-mukatta’a
Soru 17: Tam bir âyet olup olmadıkları ihtilaflı olan el-hurûfu’l-mukatta’a harfleri,……….’si Mekkî, ……..’si Medenî olmak üzere toplam 29 sûrenin başında bulunmaktadır.
Cevap: 27, 2
Soru 18: Fahreddîn Râzî hurûf-ı mukatta’anın ne anlama geldiği konusunda alimlerin yaklaşımını nasıl sınıflandırmıştır?
Cevap: Fahreddîn Râzî hurûf-ı mukatta’anın ne anlama geldiği konusunda temelde şu iki yaklaşımın bulunduğunu belirtir:
1. Bu harflerin bilgisi sadece Yüce Allah’a aittir. Bunların bilgisi başkalarından gizlenmiştir.
2. Bu harflerin manaları vardır ve bu manaların araştırılmasında bir sakınca yoktur.
Soru 19: Hurûf-ı mukatta ile ilgili olarak ‘Bu harflerin manaları vardır ve bu manaların araştırılmasında bir sakınca yoktur.’ Görüşünü benimseyenler nasıl bir yaklaşımda bulunmuşlardır?
Cevap: Bu konuda ortaya konan görüşleri;
1. Hurûf-ı mukatta’ayı hece harfi kabul eden görüş,
2. Bu harfleri belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören görüş olarak iki kısma ayırmak mümkündür.
Soru 20: Kesik harfleri hece harfleri olarak gören 1. görüş mensupları hangi tür manaları ortaya atmışlardır?
Cevap: a. Başında bulundukları sûrelerin isimleridir.
b. Kur’ân’ın isimleridir.
c. Bu harfler iki sûreyi birbirinden ayırma işlevi görürler.
d. Bu harfler Kur’ân’a dikkat çekmektedir. Çünkü inkarcılar Kur’ân okunurken gürültü çıkarıyorlar ve insanları etkilemesine engel olmaya çalışıyorlardı. Dolayısıyla bu harfler, Kur’ân’a atıfta bulunan devamındaki âyetlere dikkat çekmek üzere nazil olmuştur.
e. Bu harfler yemin için gelmişlerdir ve üzerlerine yemin edilmiştir.
f. Bu harfler ebced hesabıyla bazı önemli olayların tarihine işaret ederler.
g. Bunlar münferid harflerdir. Bu harflerin amacı müşriklerin dikkatini çekmektir.
Soru 21: Hurûf-ı mukatta’ayı belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören 2. görüş hangi anlamları gündeme getirmiştir?
Cevap: a. Bunlar ilahî isim veya sıfatların kısaltmasıdır.
b. Bu harflerden bazısı Allah’ın, bazısı da diğer varlıkların isimlerinin kısaltmasıdır.
Soru 22: Müşkil kelimesinin manası nedir?
Cevap: Müşkil kelimesi; zorluk, problem, sıkıntı gibi anlamlara gelir.
Soru 23: Terkip halindeki ……………….ifadesi ise daha çok bilgi azlığı nedeniyle uyanan vehimleri giderip tatmin edici cevaplar hazırlayan ilim dalı demek olur.
Cevap: Müşkilü’l-Kur’ân
Soru 24: Müşkilü’l-Kur’ân ilminde âyetlerin birbirine zıt görünümlerini ortadan kaldırmaya yönelik çeşitli kaideler geliştirilmiştir. Bu kuralları maddeler halinde sıralayınız.
Cevap: 1. Hüküm hususunda Medenî olanlar Mekkî olanlara tercih edilir.
2. İki hükümden biri Mekkelilerin durumuna, diğeri Medinelilerin durumuna âit olursa, Medinelilerin ahvâli tercih edilir.
3. İki hükümden birisinin zahir manası müstakil bir hükme, diğer âyetin ise sadece lafzı bunu iktiza ederse, müstakil hüküm ifade eden âyet tercih olunur.
4. İki âyetten her biri zahirde bir hükme işaret ettikleri halde; âyetlerden biri umum, diğeri tahsis olarak hükme işaret ediyorsa, bu durumda tahsis içeren âyet tercih edilir.
Soru 25: Âyetler Arasında Çelişki Vehminin Doğmasının Nedenleri nelerdir?
Cevap: 1. Ortaya çıkan hüküm, çeşitli şekillerde göründüğü için çelişki vehmi uyanabilir.
2. Konu Farklılığı.
3. Fiilin farklı yönlerine işaret edilmesiyle ortaya çıkan çelişki vehmi.
4. Hakikat ve mecaz ayırımına dikkat edilmemesinden kaynaklanan çelişki vehmi.
5. Çeşitli vecihlerle oluşan farklılıklardan kaynaklanan çelişki vehmi.
Soru 26: Siyak ne demektir?
Cevap: Arap dilinde sürmek, salmak, sevk etmek, göndermek gibi anlamlara gelen siyak kelimesi, ıstılah olarak bir ifadenin etrafındaki birimler diye tanımlanabilir.
Soru 27:siyak ın diğer dillerde karşılığı nedir*
Cevap: Batı dillerinde context kelimesiyle karşılanan siyak ifadesi için Türkçe’mizde “bağlam” ve “ortam” ifadeleri kullanılmaktadır.
Soru 28: KUR’ÂN’IN SİYAKI (ÂYETLER VE SÛRELER ARASI MÜNASEBET) Çeşitleri
Nelerdir?
Cevap: 1. âyet içi siyak münasebeti,
2. âyetler arası siyak münasebeti,
3. farklı konular arası siyak münasebeti,
4. sûre içi siyak münasebeti,
5. sûreler arası siyak münasebeti,
6. bütün Kur’ân içi siyak münasebeti olmak üzere altı temel unsur yerini
almaktadır.
Soru 29: Siyaka riâyet edilmediği takdirde ne gibi bi sorunla karşılaşılır?
Cevap: Siyaka riâyet edilmediği takdirde yanlış anlayıp isabetsiz tefsîr etme problemi ortaya çıkacaktır.
Soru 30: Sözlükte……… kelimesi âciz bırakmak, kararlı ve azimli olmak, yaptığını iyi yapmak gibi manalara gelir.
Cevap: i’caz
Soru 31: Bir şeyin benzerini yapmaktan muhatabı âciz bırakan olağan üstü duruma, hârikulâde işe ……….denir.
Cevap: mucize
Soru 32: Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi nedir?
Cevap: Kur’ân’dır.
Soru 33: Hz. Peygamber’in Kur’ân mucizesi ile diğer peygamberlerin mucizeleri arasında ne gibi farklar vardır?
Cevap: Önceki peygamberlere verilen mucizelerden farklı olarak Hz. Peygamber’in Kur’ân mucizesinin etkisi süreklidir. Meselâ Hz. Musa’nın asa mucizesi ile Hz. İsa’nın körleri ve alaca hastalarını iyileştirme mucizesi, o dönemden sonra yaşayanlar için tarihi bir olay olmaktan daha fazla bir etkiye sahip değildir. Yani önceki peygamberlerin mucizeleri görsel, hissî ve yereldir. Hz. Peygamber’in mucizesi ise aklî ve ebedî olarak kalıcıdır. Bu şu demektir: Kur’ân mucizesi, hem Hz. Peygamber döneminde, hem de ondan sonra kıyamete kadar devam edecektir.
Soru 34: Hz. Peygamber Kur’ân mucizesi ile inkarcı Araplara kaç merhalede meydan okumuştur?
Cevap: 1. Kur’ân ile meydan okuma
2. On sûre ile meydan okuma
3. Bir sûre ile meydan okuma
Soru 35: i’caz görüşü olarak karşımıza çıkan “sarfe” teorisi hangi alimlere ait görüş biçimidir?
Cevap: Bazı Mutezilî âlimlerin
Soru 36: İ’cazda Sarfe Teorisini tatışmalı kılan görüş nedir?
Cevap: Allah tartışmasız kudretiyle Arapları Kur’ân’a muaraza etmekten alıkoymuş; onların edebî yetenek ve kudretlerini ellerinden alarak başarıya ulaşmalarına engel olmuştur. Şâyet Allah kudretini kullanarak meseleye müdahale etmeseydi, belagat ve fesahatın altın çağını yaşayan Arap edipler, Kur’ân’ın bir benzerini, hatta ondan daha güzelini de ortaya koyabilirlerdi.
Soru 37: Sarfe teorisi hangi Mutezilî imama isnat edilir?
Cevap: İbrahim Nazzâm
Soru 38: Kur’ân’ın, şu ana kadar tespit edilen mucizevî yönleri neledir?
Cevap: 1. Dil ve Nazım Yönüyle İ’caz
2. İlmi İ’caz
3. Gaybî İcaz
4. Medeniyet İnşası Yönüyle İ’caz
Soru 39: İ’caz konusunda telif edilmiş eserlerden bazıları şunlardır:
1- Osman el-Câhız,--------- Nazmu'l-Kur’ân;
2- Rummânî,---------- en-Nüket fî İ’câzi’l-Kur'ân;
3- Hattâbî,------------Kitâbu Beyâni İ’câzi’l-Kur’ân;
4- Ebû Bekr el-Bâkıllânî,------------ İ’câzü’l-Kur'ân;
5- Abdülkâhir el-Cürcânî,-------- Delâilü’l-İ’câz ve er-Risâletu’ş-Şâfiye fi’l-İ’câz;
6- Fahreddin Râzî, İ’câzü’l-Kur'ân;----- Zemelkânî, el-Burhân fî İ’câzi’l-Kur'ân;
7- Muallim Naci,-------- İ’câzü’l-Kur'ân;
8- Mustafa Sâdık er-Râfiî, -------------İ’câzü’l-Kur'ân;
9- Bediüzzeman Said Nursî,----------- İşâratü’l-İ’câz
10- Seyyid Kutub, ---------et-Tasvîru'l-Fennî fi’l-Kur’ân (Türkçesi: Kur’ân’da Edebi Tasvir).
Soru 40: Üslup ne demektir?
Cevap: Üslup dilde ağaçlar arasındaki yol, fen, yön, yaklaşım, kibirlilik hali ve aslan boynu gibi anlamlara geldiği gibi konuşanın sözündeki tarzı anlamında da kullanılır.
Soru 41: Kur’ân’ın üslubu denildiğinde ne ifade edilir?
Cevap: Kur’ân’ın üslubu denildiğinde ise mesajlarını, hükümlerini, tespitlerini, öykülerini vs. anlatırken izlediği anlatım tarzı, ifâdey-i merâm yöntemi anlaşılır.
Soru 42: Kur’ân’ın üslûp özelliğini oluşturan hususlar nelerdir?
Cevap: Kur’ân’daki tekidler, hazifler, takdim-tehirler, ses dönüştürmeleri (kalbler), iltifatlar, haberî ve inşâî anlatım şekilleri, haber cümlelerinin talep makamında ihdâsı, taaccüb makamında nidâ, çokluk makamında azlık cümlesi, ibdâl, teşbîh, istiâre, tevriye, mukâbele, rahmetin azap, imanın küfür üzerine takdim edilmesi, veciz ifadeler, itnâb, tekrarlar gibi pek çok husus hep Kur’ân’ın üslûp özelliğini oluşturmuştur.
Soru 43: Bir dildeki ses, kelime yapılışı, kelime dağarcığı, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu, cümle içi unsurların yapıları ve görünümleri gibi hususları inceleyerek düzenli hale getiren kurallar bütününe …………denir.
Cevap: gramer
Soru 44: Kur’ân’ın gramer yapısını inceleyen ilim dalına ………………..denir.
Cevap: Kur’ân’ın irabı (İ’rabu’l-Kur’ân)
Soru 45: Kur’ân’ın gramer yapısı ve i’rabı üzerine, tefsîrler yanında çok sayıda
detaylı müstakil eserler telif etmişlerdir. Bu eserlerin başlıcaları şunlardır:
1- Müberred, İ’râbu’l-Kur’ân;
2- Zeccâc, İ’râbu’l-Kur’ân;
3- İbn Fâris, İ’râbu’l-Kur’ân;
4- Kutrub, İ’râbu’l-Kur’ân;
5- Ma’mer b. Müsennâ, İ’râbu’l-Kur’ân;
6- Muhyiddîn Derviş, İ’râbu’l-Kur’âni’l-Kerîm;
7- Ebu'l-Bekâ, et-Tibyân fî İ’râbi’l-Kur’ân;
8- Huseyn b. Ebi’l-İzz el-Hemedânî, el-Ferîd fî İ’râbi’l-Kur’âni’l-Mecîd;
9- Ebû Ca’fer en-Nehhâs, İ’râbu’l-Kur’ân;
10- İbn Sîde, İ’râbu’l-Kur’ân;
11- Mekkî b. Ebî Tâlib, Kitâbu Müşkili İ’râbi’l-Kur’ân.
                                                                                                    
    Selam ve dua ile…..
                                                                                                         H. KAHRAMAN
Alınıtıdır: Hazırlayan Hilal Demirci Kahraman Hocamızdan Allah Razı Olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder